27 Ağustos 2013 Salı

Performans Estetiği | 300 Kelime - 02

Sam Abbott'un tasarlayıp 3d print ile ürettiği kaykay tahtasını şimdilik performans ile ilişkilendirmek zor görünse de kısıtlı fonksiyonunu yerine getirdiği kuşku götürmez ve yakın gelecekte performans anlamında da tüm fonksiyonları karşılayacak hızlı prototipleme ile üretilmiş örnekler göreceğiz. Kaykay tahtalarının tasarımında dikkat çekici önemli özelliklerin başında kişiye göre özelleştirilmiş (custom made) olmaları gelir. Öncelikle tahtanın tasarımı ve kaykayı tamamlayan pek çok diğer komponentin bir araya gelmesi ile sadece size özel bir kaykayınız olur, her tahtanın grafik tasarımı anlamında da özel ve/veya özelleştirilmiş olması da bu kültürün diğer özellikleri arasındadır. Önemli nokta her kaykay, performans anlamında mükemmelleştirilmiş bir tasarıma sahiptir ve bunun sonucunda bir performans estetiğinden söz etmek de mümkündür. 3d print teknolojisinin kaykay tahtası tasarımına derinlikte 3. Boyut getirmesi de heyecan verici ayrı bir nokta. Ancak konuyu aktivite ile ilişkilendirdiğimizde aslında başka sorunlarla karşılaşacağımız da ortada , örneğin serbest-stil bir profesyonel kaykaycı muhtemelen tahtanın kesitinin olabildiğince düz ve basitleştirilmiş olmasını tercih edecektir. Hızlı prototipleme  teknolojisinin üretime hızla dahil olmasının performatif tasarıma katkısı da teknolojisinin geliştirilmesi hedefleri arasında. Geçtiğimiz yüzyılın seri üretim (mass-production) çağı,  içinde yaşadığımız yüzyılın da özelleştirilebilir seri üretim (mass customization) çağı olduğunu sıkça duymuşuzdur ,geçtiğimiz yüzyıldan bu yüzyıla süregelen halen aşılmamış bir eşik olduğunu da düşünüyorum. Profesyonel kullanıcılar için üretilen her model özelleştirilmek ihtiyacı duyuyor, buna ek olarak performans özellikleri ön planda olan her türlü işlevsel tasarım yüksek teknoloji ve ilgili bilimsel araştırma sonuçları ile birleştiğinde tasarımının işlevsel olmanın ötesinde sanatsal düzeyde estetik ve mükemmellik barındırıyor. Henüz aşılamayan eşik ise bu düzeydeki üretimlerde hem tasarım hem de üretim safhalarında işlerinde en üst seviyede ustalaşmış zanaatkarların olması. Elbette ölçek en önemli etken , örnek vermek gerekirse bir golf topunun üretilme safhasında neredeyse hiç insan eli değmezken tek parça kompozit bir yelkenin robotlarla üretiminde sürekli bir insan kontrolu gerekir. Bir snowboard tahtası veya bir elektrik gitar mükemmel yapısına el yapımı üretimlerle ulaşır.Dijital ortamda tasarım zaten insan faktörünün uzun bir süre bu sürecin en önemli parçası olacağının bir kanıtıdır ancak üretim safhasındaki insan gücünün rolü tartışılan bir konu, burada bahsettiğim insan gücü permormatif üretimle direkt ilişkilidir. Yani üretim sürecinde kodları tanımlayan, değiştirip dönüştürüp geliştirebilen ve üretimi özelleştirip eşsiz kılan yeni bir tasarımcı-zanaatkar modelinden bahsediyorum.  

19 Ağustos 2013 Pazartesi

POETIC (Şiirsel), EPIC(Destansı), INTELLIGENTE(Akıllı) | 300 Kelime - 01 *

POETIC (Şiirsel), EPIC(Destansı), INTELLIGENTE(Akıllı) bu üç kavramı seçmemin sebebi başka alt kavramları da barındırabiliyor olmaları. Elbette tasarımın 21.yy da şekillenmesinde tekrar ve yeniden keşfedilmesi gerekli alanlar olarak ele alıyorum. Özellikle sosyal medyada tasarımla gittikçe daha çok ilişkilendirilen bu terimlerin kullanılma sebeplerinin bugün yaşadığımız ''anlar''ın değerli kayıtlarının oluşturulmasına ihtiyaçtan kaynaklandığını düşünüyorum.
Geçtiğimiz ay Fransa Bisiklet Turu'nun 100. yılı ile birlikte eklenen ilginç bir 15. etap izledik.İlk bakışta ''eh şimdi bunun tasarımla ne ilgisi var'' diyebiliriz ancak bir coğrafyanın, ''yer''in insanın fiziksel limitlerinin ötesinde zorlayabilen özelliklerinin ötesinde çok boyutlu etkiler yaratabildiğini bilmek açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Yerler'in hikayeleri olması o hikayelerin destanlara dönüşmesi kayıt edildikçe hatırlanabilmesi mümkün hale geliyor. Bu kayıtların bugünün araçları ile nasıl şekillendiği paylaşımın önemli kodarından birisi. Mont Ventoux mitolojik, edebi, sportif arka planlı, anonim ve zaman zaman da trajik hikayeleri ile destansı bir 100. yıl Fransa Bisiklet Turu etapı olarak hatırlanacaktır kuşkusuz. Buraya kadar olan bölümde aslında çıplak gözle bakıldığından fiziksel, coğrafi ve iklimsel koşulları dışında bir ''yer'' den bahsetmiyoruz. Bu yerlerin ve pek çoğunun da zaman içerisinde katmanlaşarak tasarımcının gözünde bir bağlam içerisinde değerlendirilmesini sağlayacak hikayelerinin anlatılmış olması veya kendi hikayelerini yazıyor olmaları gerekir. Önemli bir detay olarak destansı ve şiirsel tanımlarının her ikisi de çokça edebiyatla ilişkilendirilir ki öyledir. Anlatılan hikayeler ister yazılı ister anonim anlatı olsun edebi bir dille ustaca anlatılınca değerleri yükselir. 

Kısaca örneklendirirsek Anish Kapoor'un işlerindeki ilham aldığı mitolojik hikayeler, O.Eliasson'un kurguları, Wolf Prix'in derin modern kökleri ile akıllı(intelligente) strüktürleri, Zaha Hadid'in şiirsel arka planlı çizimlerinden beslendiği tasarımları, Rem Koolhaas'ın kırsal(countryside) meselesinde aradıkları göz önünde olan örnekler. Biraz daha güncel ve yerel olana bakarsak İstanbul özelinde Çamlıca , Yassıada, Gezi Parkı, Kanal İstanbul, Haliç Tersanesi, 3. köprü gibi daha pek çoklarını ekleyebileceğimiz sayısız projenin eleştirilmesinde ''yer'' ile ilgili belleğimizde paylaştığımız hikayelerimiz var mı ?  

*300 Kelime , yaklaşık 300 kelimeden oluşan deneysel deneme yazılarına verdiğim isimdir. Son zamanlarda artık az okuyorum diyen çok kişiyle karşılaştım. Sosyal medyanın kullanımının sıklaşmasıyla ''daha az okuyoruz'' algısı olsa da yapılan araştırmalar aslında daha çok okuduğumuzu göstermektedir ancak uzun yazıları daha az okuduğumuzu düşünüyorum