31 Aralık 2012 Pazartesi
28 Aralık 2012 Cuma
27 Aralık 2012 Perşembe
SCI-Arc Gehry Prize 2012 - Phantom Geometry - Kyle & Liz Von Hasseln/Advisors: Peter Testa & Devyn Weiser
The 2012 SCI-Arc Gehry Prize-winning thesis project is about a way of making, a way of using information.
In the authors' own words: "We are developing a system of moving streaming information through space, in the form of light, to generate material form. This system is a full-scale, generative fabrication process that is innately non-linear, is interruptible and corruptible at any time, and does not rely on periodic flattening to 2D. Light is the medium for data in our system. There resident data can be drawn through physical space, at full scale, to generate a photographic artifact, or to instantiate material form through the selective polymerization of proximal photo-responsive resin. This thesis, then, begins to investigate a design paradigm centered on the material reification of light. That paradigm questions the supremacy of the digital model, and the static flattening and stacking logics inherent to typical fabrication workflows. It is part of a conversation about representation, about the role of the designer, and about the way we make."
Still from Phantom Geometry video by Kyle & Liz Von Hasseln
Husband-and-wife team, and 2012 SCI-Arc graduates, Liz and Kyle von Hasseln are the recipients of the inaugural Gehry Prize. The couple was recently presented with the prize for their outstanding masters thesis Phantom Geometry, a unique 3D printing method developed in the SCI-Arc Robot House with advisers Devyn Weiser and Peter Testa. This summer, the school had received a $100,000 gift from architect and SCI-Arc trustee Frank Gehry for the establishment of the institute's annual Gehry Prize. — bustler.net
the Archinect News: Frank Gehry establishes annual "Gehry Prize" for SCI-Arc
Frank Gehry establishes annual "Gehry Prize" for SCI-Arc
Gift Will Endow an Annual Prize to Recognize Outstanding SCI-Arc Graduate Thesis Projects
The Southern California Institute of Architecture (SCI-Arc) today announced it has received a transformative $100,000 gift from world-renowned architect and SCI-Arc trustee Frank Gehry, and his wife, Berta. The noteworthy contribution will go toward the establishment of the Gehry Prize, to be awarded annually to the best thesis projects selected by critics and jurors in the Graduate Thesis Weekend hosted in September.
SCI-Arc Director Eric Owen Moss suggested a quote from Thucydides which conveys the spirit in which the prize is given: “They were born never to live in peace and quiet themselves and to prevent the rest of the world from doing so.” He also praised the donors, after whom the graduate thesis prize will be named, for the generosity of the donation and its prestigious nature. “The entire school community, including students, faculty, staff, administration and board, is extremely appreciative of this extraordinary gift to SCI-Arc,” said Moss. “Thanks to this contribution, we can warranty that SCI-Arc’s advocacy for architecture as a rousing, speculative adventure will endure.” The first Gehry Prize will be awarded at the 2012 graduation ceremony held September 9, 2012.
A SCI-Arc trustee since 1990, Gehry has kept close ties with the school, attending lectures, reviews and special events, and having an active role in the evolution of the institute beginning with its 1972 founding. Gehry’s long-time commitment to SCI-Arc will also be celebrated at the school’s 40th anniversary reception forthcoming in April 2013.
24 Aralık 2012 Pazartesi
WORKSHOP | See Pixel: Computational + Visual Processing 21-24 JAN @ ISTANBUL BILGI UNIVERSITY
This workshop concentrates on division of labor between computers and designers.Humans and machines perform differently for different types of calculations, and their respective capacities can be highlighted in regard to their respective natures. Instead of replicating each other’s functions, computational and visual calculation, in the case of drawing, can be used in harmony.
This workshop concentrates on coupling the eye of the drafter with a computational camera. The recording of the drawing process, once analyzed gives a narrative about the drawing sequence, and help extract layers of information along the act of drawing.
Please check the link
http://seepixel.wordpress.com/
19 Aralık 2012 Çarşamba
BILGI UNIVERSITY DEPARTMENT OF ARCHITECTURE 2012 | 2013 BASIC DESIGN STUDIO NEW YEAR LANTERNS
Bilgi Üniversitesi Mimarlık Bölümü Basic Design 1. Sınıf Stüdyolarının her yeni yılda olduğu gibi bu yıl da ürettikleri deneysel yeni yıl fenerleri Santral İstanbul Kampüsünde ışık saçmaya devam ediyor. Geometri, malzeme ve detayın 50 cm / 150 cm aralığındaki yarıçaplı hacimler içerisinde tasarlanan, aydınlatma bilgisi ile birleştirilerek performatif bir tasarıma dönüşerek üretilen çalışmalar heyecan verici. Çalışmaların tamamını görmek için sizi Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul Kampüsüne bekliyoruz ....
HESAPLAMALI TASARIM VE KOMPÜTASYON ÜZERİNE BİR DOSYA
Editörülüğünü Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) 'de Tasarım ve Kompütasyon Doktora Öğrencisi, olan Onur Yüce Gün'ün yaptığı, HESAPLAMALI TASARIM / TASARIM VE KOMPUTASYON konuları üzerine yoğunlaşan ve TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin yayınladığı dosya 29 günümüzde hesaplamalı tasarım üzerine hazırlanmış son dönemdeki en rafine çalışmalardan birisi ve üstelik bu konularda sınırlı olarak edinebildiğimiz bir türkçe kaynak niteliğinde. Aşağıda Onur Yüce Gün ve George Stiny ile Hesaplama ve Tasarım üzerine bir söyleşi ile Şebnem Yalınay Çinici'nin Computation|Çevirisi ve Anlaması Kolay Olmayan- Dil, Düşünce ve Mimarlık yazılarını okuyabilirsiniz. Bu güzel çalışma ve paylaşım için teşekkürler. Dosyanın tamamını okumak için lütfen buraya tıklayınız
GEORGE STINY İLE HESAPLAMA VE TASARIM ÜZERİNE AÇIK BİR SÖYLEŞİ
George Stiny, Prof. Dr. Tasarım ve Kompütasyon, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü
Onur Yüce Gün, Tasarım ve Kompütasyon Doktora Öğrencisi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü
Prof. Dr. George Stiny Massachusets Cambridge’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) Tasarım ve Kompütasyon Programı Öğretim Üyesi’dir. Los Angeles’taki Kaliforniya Üniversitesi’nde (UCLA) 16 yıl eğitim verdikten sonra 1996 yılında MIT Mimarlık Bölümü’ne katılmıştır. Şu anda Tasarım ve Kompütasyon Doktora Programı’nı yönetmektedir. MIT ve UCLA’deki eğitiminin ardından Mühendislik Doktorasını alan Stiny ayrıca Sydney Üniversitesi’nde, Royal College of Art’da (Londra) ve Açık Üniversite’de ders vermiştir. Biçim ve biçim gramerleri üzerine çalışmaları hem görme ve hesaplamayı birbiriyle ilişkilendiren kuramsal anlayışı hem de tasarım pratiği, eğitimi ve bilimindeki dikkat çekici uygulamaları ile tanınmıştır Biçim: Görmek ve Yapmak Hakkında Konuşmak (Shape: Talking about Seeing and Doing) (The MIT Press, 2006; ve www.stinyshape.org’da bulunabilir). Ayrıca Biçimin ve Biçim Gramerlerinin Resimsel ve Formel Yönleri (Pictorial and Formal Aspects of Shape and Shape Grammars) (Birkhäuser, 1975) ve (James Gips ile birlikte) Algoritmik Estetik: Fen Bilimlerinde Eleştiri ve Tasarım için Bilgisayar Modelleri (Algorithmic Aesthetics: Computer Models for Criticism and Design in the Arts) (University of California Press, 1978; ve www.algorithmicaesthe- tics.org) adlı eserlerin yazarıdır.
Bu sohbette George Stiny tasarımda en çok değer verdiği şey olan görmek üzerine görüşlerini açıklamaktadır. Gördüğümüz şeyler hakkında konuşma becerisi de tasarım için vazgeçilmezdir. Ancak Stiny’ye göre konuşmak sıradan bir süreç değildir; gördüğümüz şeylerin yorumlanması, değiştirilmesi ve hatta
unutulmasını içerir. Kompütasyonun çift değişkenli doğası ve simgesel yapısı Stiny’nin biçimlerini ele almakta yetersiz kaldığından, kendisi kompütasyon yerine hesaplama hakkında konuşmayı tercih etmektedir. Tartışmamız geniş bir alanı kapsamakta ve he- saplama, kompütasyon ve bilgisayarların tasarımdaki rolü hakkında sağlam temelli anlayışlar geliştirmeyi amaçlamaktadır. Ancak sohbet Leonardo’nun süngerlerine, Duchamp’ın Çeşme’sine ve tanınmış MIT Tasarım ve Kompütasyon Grubu’na da uzanmak- tadır. Görüşme 21 Mayıs 2012’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Bölümü Cambridge, Massachusets, ABD’de gerçekleştirilmiştir.
Onur Yüce Gün: Tasarım ile kompütasyon arasındaki ilişki nedir veya ne olmalıdır?
George Stiny: Ben kompütasyon yerine tasarım ve hesaplama arasındaki ilişki üzerine düşünmeyi tercih ediyorum. “Hesaplama”yı tercih etmemin sebebi onun ayaklarının çok daha yere basar ol- ması. Kulağa oldukça sıradan geliyor, bu yüzden sanat ve tasarımla ilgili bir işe yaraması muhtemelen şaşırtıcı oluyordur.
Onur: O halde, özellikle tasarımla ilişkileri yönünden, kompütasyon ile hesaplama arasındaki fark nedir?
George: “Kompütasyon” kelimesini, benim genellikle sorduğum ve cevapladığım sorulardan biraz farklı bir alanda kalan bilgisayar kullanımı alanında bırakmayı tercih ediyorum. Bence tasarım ile hesaplama arasındaki ilişki eşitliktir (tasarım = hesaplama, design = calculating). Bunu söylememin iki nedeni var: birincisi, bence tasarım yaptığınızda aslında bilerek ya da bilmeyerek gör- sel bir yolla hesaplama yaparsınız ve, en azından benim çalışmalarımın çoğunda, merkezi konu hesaplamanın tasarımı ne şekilde içerdiğidir. Bence insanlar tasarımı alışılmış anlamda hesaplamaya indirgediğinde bu formül çöker. Bu da tasarımın ve dolayısıyla hesaplamanın da değerini düşürür.
Onur: O halde genel kanının tersine, hesaplamayı, tasarıma destek veren ikincil bir öğe olarak tanımlamak pek de doğru olmuyor.
George: Hesaplama gerçekten de tasarımı içerecek şekilde genişletilebilirse, ki bence genişletilebilir, o zaman
tasarım=hesaplama
formülünü diğer yönde çalıştırır. Bu durumda soru “hesaplama yaparak tasarım hakkında ne öğreniyorsun?” olur. Belirli stiller ya da tasarımlar seçebilirsiniz; kuralların nasıl değiştiğini araştırabilirsiniz. Daha sonra tasarımlara geri dönüp onları değiştirmek için farklı kurallar kullanabilirsiniz. Süreç oldukça dinamik, açık uçlu bir hal alır. Fakat bu tamamen hesaplamanın sanat ve tasarıma yer verecek kadar cömert hale getirilmesine bağlıdır. Bunu ne kadar vurgulasam az, çünkü bu tasarımı hesaplamaya uydurmak değil, tam tersidir: sonuçta hesaplama normalde olduğundan çok daha fazlası haline gelir.
Onur: Anladığım kadarıyla “tasarım = hesaplama” formülünü kullandığınızda hesaplamanın anlamını ve potansiyelini genişletiyorsunuz. Kitabınız “Biçim”de (www.stinyshape.org) bu eşitliğe sıklıkla rastlıyoruz. Kitaptaki bölümlerden birinin başlığı “Bunu Görsel Yapan Nedir? (What Makes It Visual?)” (Stiny, 61). Bu soruyu açabilir misiniz?
George: Öncelikle “Bunu (Hesaplamayı) Görsel Yapan Nedir? (What Makes It (Calculating) Visual?)” başlığı tüm girişimin merkezindeki meseleyi ifade ediyor. Tasarımın görsel bir şekilde ya- pılabileceğini gösterirseniz tasarım ile hesaplama arasındaki ilişki hakkında az önce sorduğum soruyu cevaplamış olursunuz. Görsel hesaplama ile
sıradan hesaplama arasında bir fark olduğunu görebilmek için önce sıradan hesaplamaya bakmalısınız. Oradaki klasik model Turing makinesi, ya da belki dilbilimdeki gramer ya da sözdizimidir. Aslında bu simgelerle oynama (ve işleme) ile ilgilidir. Simgeler küçük taşlar ya da ayrık bileşenler gibi davranırlar; yerlerini değiştirebilir, üzerlerine renk koyabilir ve benzeri şeyler yapabilirsiniz. Fakat bir araya geldiklerinde orijinal kimliklerini korurlar, yani bir aradayken bağımsızdırlar. Bir simge daima bir simgedir!
Bence Turing makineleri aslında hesaplamaya dair modellerden sadece biridir. Mantıktan yola çıktıkları için doğru ve yanlış ya da sıfırlar ve birlerden oluşan sistemlerle ayrık türden varlıklarla uğraşırlar. Turing’in görsel, sanatsal girişimden çıkan, sıfırlar ve birlerden hesaplama makinesi için kullandığı ayrık matematikten oldukça farklı bir şey gerektiren alternatif bir hesaplama türüne kucak açması beni şaşırtmazdı.
Bu sadece bir genellemedir. Oldukça doğal, he- saplamayı açarak sanat ve tasarımı kapsamasını sağlayan bir genellemedir,belirsizliğe, şeylerin değişmesine, başlamak için kelime haznesi ya da simgelerin olmamasına yol verir. Görsel anlam- da hesaplama (bir) kelime haznesine dayanmaz. İlkelleri, atomları, simgeleri ya da birimleri yoktur. Bunlar hesaplama sürecinde evrilirler, başlangıçta yoklardır. Görsel hesaplama yaparak gördüğünüz her şeyin hesaplama sürecine girmesine izin verirsiniz ve bu Turing makinesi gibi ayrık bir süreçte olan bitenden oldukça farklıdır.
Bu heyecanlı şöyleşinin Devamı için lütfen buraya tıklayınız
COMPUTATION | ÇEVİRİSİ VE ANLAMASI KOLAY OLMAYAN- DİL, DÜŞÜNCE VE MİMARLIK
Şebnem Yalınay Çinici, Doç.Dr., İstanbul Bilgi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
Kelimeler zaman içinde bünyelerinde katmanlaşa- rak oluşan bilgiyi de içlerinde taşırlar. Kelimelerin etimolojik kökenlerine indikçe çoğunlukla bildiğimiz anlamların ötesinde farklı anlamları içinde taşıdığını keşfederiz. Hatta bazen çok tanıdık olduğunu düşündüğümüz sözcüklerin yabancılaşabildiğine tanık oluruz. Dil ve düşünce arasındaki hem birbirini vareden hem de bilgiyle ilişkimizi kurmamızı sağlayan bir çeşit varolma halimizdir bu. Mimarlık alanında hesaplama veya bilgi-işlem olarak çevirmeye çalıştığımız ama iki kelimenin de tam olarak karşılayamadığı computation kelimesi de böyle bir durumu içinde taşıyor diye düşünüyorum. Yani bir taraftan devamlı kullandığımız için bildiğimizi ve hakim olduğumuzu düşündüğümüz bu kelimeye biraz daha yakından bakmaya başladığımızda o kadar da tanıdık olmadığını görürüz. Zaten kelimenin ne demek olduğunun çok da hızlı dile gelememesi, içinde farklı anlam katmanlarını da taşıdığının işareti gibi. Sözcüğü bir de tasarımla ilişkisinde ele alma- ya çalıştığımızda konu biraz daha zorlaşır. Çünkü tasarım da zaten doğası itibariyle tanımı zor bir kelime ve iş. Kesin bir tanım ve açıklama ile ifade edilmesi pek mümkün olmamakta. Bu, tasarımın hep belirsiz olanla ilişkide varlığını sürdürmesinden kaynaklanmakta. Dolayısıyla computation ve tasarım kelimeleri biraraya gelmeye başladığında
öncelikle bu iki kelimenin beraber ne demek olduğunu anlamaya girişmek hem biraz kaçınılmaz hem de işin aslında heyecan verici, keşfe açık yönünü oluşturmakta. Yani kelimenin çok kolay anlaşılamıyor olması aslında konu üzerine süregelmekte olan düşünme ve üretme enerjisinin de kaynağı gibi.
Computation kelimesinin zaman içinde günümüze geldiği noktada evrildiği hali anlamak için etimolojik kökenine baktığımızda Latince computare’den geldiğini görürüz.1 Kökündeki ‘com’ beraber, ile (with) anlamına gelirken ‘pu- tare’ ise açıklığa kavuşturmak (clear up), yerli yerine oturtmak (settle), hesaba katmak/hesaplaş- mak (reckon) anlamlarına gelir; yani computare hepsini beraber açıklığa kavuşturmak, yerli yerine oturtmak ve hesaba katmak anlamlarına gelmektedir.2 Computation kelime olarak 15.yy’da ilk kez kullanılmıştır.3 Yani henüz bilgisayarın olmadığı bir zamanda. Dolayısıyla kelime bilgisayar teknolojilerinin gelişmesiyle kullanıma girmiş yeni bir sözcük değildir. Antik Roma döneminden itibaren süregelen hem aritmetik sayma ve hesaplama hem de sayılarla olmayan bir hesaba katma, açıklığa kavuşturma anlamlarını aynı anda içinde barındırır. Ama modern bilim ve teknolojinin dünyayı anlama yöntemlerinin yarattığı alışkanlık dolayısıyla kategorilerle düşünmeye yatkın aklımız computation kelimesini sayısal ve matematiksel çağrışımlarıyla ele almayı tercih eder.4 Peki matematik kelimesi tam olarak ne demektir? Matematik sözcüğünü de etimolojik olarak zaman içinde geriye doğru takip ettiğimizde benzer bir tanıdık olmayan anlam ile karşılaşırız. Matematik, antik Yunanca’daki ta mathemata sözcüğünden gelmektedir.5 Kelime aynı zamanda hem öğrenilebilir hem de öğretilebilir olan demek.6 Kelimeyi oluşturan manthanein öğrenmek anlamına gelirken, mathesis ise öğretmek anlamına gelir; yani aynı anda hem öğrenebilmek hem de öğretebilmek durumudur kelimenin en altında yatan.7 Yani düşünme alışkanlıklarımızın hızlıca aklımıza getirdiği sayılar ve işlemlerle kurduğu ilişkide değil matematik sözcüğünün kökünü oluşturan anlamı. Anlamanın, öğrenmenin farklı bir boyutuna dikkat çekiyor öğrenilebilir ve öğretilebilir olanı temel anlam olarak içinde barındırırken. Ama burada bahsedilen öğretilebilir ve öğrenilebilir olan ise bitkinin bitkiliği, ağacın ağaçlığı gibi bir bilme durumu. Aslında kişide bilgi olarak varolduğu düşünülen ve öğretmenin öğrenmeyi de kapsadığı bir hatırlama halini ifade eden bir kelime. Yani birşeyle ilgili değil de ona bir anlamda içkin olanın tekrar farkına varma durumunu anlatan bir sözcük. Matematik, Türkçe’ye de aynen aktarılan bir kelime olduğu için bu bilgi kendi dilimiz için de geçerli diye düşünebiliriz. Ama computation kelimesi maalesef aynı rahatlıkta dilimize çevrilememekte. Bu bir taraftan kelimeden kaynaklanmakta ama diğer taraftan çevirinin düşünceyi de aktarma sorumluluğu gereği bu zorluk çıkmakta diye düşünüyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)