POETIC (Şiirsel), EPIC(Destansı), INTELLIGENTE(Akıllı) bu üç
kavramı seçmemin sebebi başka alt kavramları da barındırabiliyor olmaları.
Elbette tasarımın 21.yy da şekillenmesinde tekrar ve yeniden keşfedilmesi
gerekli alanlar olarak ele alıyorum. Özellikle sosyal medyada tasarımla
gittikçe daha çok ilişkilendirilen bu terimlerin kullanılma sebeplerinin bugün
yaşadığımız ''anlar''ın değerli kayıtlarının oluşturulmasına ihtiyaçtan
kaynaklandığını düşünüyorum.
Geçtiğimiz ay Fransa Bisiklet Turu'nun 100. yılı ile birlikte
eklenen ilginç bir 15. etap izledik.İlk bakışta ''eh şimdi bunun tasarımla ne
ilgisi var'' diyebiliriz ancak bir coğrafyanın, ''yer''in insanın fiziksel
limitlerinin ötesinde zorlayabilen özelliklerinin ötesinde çok boyutlu etkiler
yaratabildiğini bilmek açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Yerler'in
hikayeleri olması o hikayelerin destanlara dönüşmesi kayıt edildikçe
hatırlanabilmesi mümkün hale geliyor. Bu kayıtların bugünün araçları ile nasıl
şekillendiği paylaşımın önemli kodarından birisi. Mont Ventoux mitolojik,
edebi, sportif arka planlı, anonim ve zaman zaman da trajik hikayeleri ile
destansı bir 100. yıl Fransa Bisiklet Turu etapı olarak hatırlanacaktır
kuşkusuz. Buraya kadar olan bölümde aslında çıplak gözle bakıldığından fiziksel,
coğrafi ve iklimsel koşulları dışında bir ''yer'' den bahsetmiyoruz. Bu
yerlerin ve pek çoğunun da zaman içerisinde katmanlaşarak tasarımcının gözünde
bir bağlam içerisinde değerlendirilmesini sağlayacak hikayelerinin anlatılmış
olması veya kendi hikayelerini yazıyor olmaları gerekir. Önemli bir detay
olarak destansı ve şiirsel tanımlarının her ikisi de çokça edebiyatla
ilişkilendirilir ki öyledir. Anlatılan hikayeler ister yazılı ister anonim
anlatı olsun edebi bir dille ustaca anlatılınca değerleri yükselir.
Kısaca örneklendirirsek Anish Kapoor'un işlerindeki ilham aldığı
mitolojik hikayeler, O.Eliasson'un kurguları, Wolf Prix'in derin modern kökleri
ile akıllı(intelligente) strüktürleri, Zaha Hadid'in şiirsel arka planlı
çizimlerinden beslendiği tasarımları, Rem Koolhaas'ın kırsal(countryside)
meselesinde aradıkları göz önünde olan örnekler. Biraz daha güncel ve yerel
olana bakarsak İstanbul özelinde Çamlıca , Yassıada, Gezi Parkı, Kanal İstanbul,
Haliç Tersanesi, 3. köprü gibi daha pek çoklarını ekleyebileceğimiz sayısız
projenin eleştirilmesinde ''yer'' ile ilgili belleğimizde paylaştığımız hikayelerimiz
var mı ?
*300 Kelime , yaklaşık 300 kelimeden oluşan deneysel deneme yazılarına verdiğim isimdir. Son zamanlarda artık az okuyorum diyen çok kişiyle karşılaştım. Sosyal medyanın kullanımının sıklaşmasıyla ''daha az okuyoruz'' algısı olsa da yapılan araştırmalar aslında daha çok okuduğumuzu göstermektedir ancak uzun yazıları daha az okuduğumuzu düşünüyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder