3 Mart 2014 Pazartesi

Zanaat ve Maker Hareketi | 300 Kelime - 04

 Sanayi devrimi sonrası 20. yüzyıl zanaat in neredeyse kaybolduğu, değerini ve saygınlığını yitirdiği bir yüzyıl oldu her nasılsa zanaat hiç yok olmadığı gibi aynı zamanda 21. yüzyılda zamana göre şekil değiştirerek ve yanına yeni yol arkadaşları da katarak tekrar gelişmeye başladı bunlardan birisi de maker hareketi. Maker hareketinden bahsetmeden önce zanaat meselesi üzerine biraz durmak lazım çünkü bu konu biz mimar ve tasarımcılar tarafından pek anlaşılamıyor. Neden anlaşılmadığı ile ilgili benim düşüncem 20. yüzyıl eğitim öğretim ve üretim modelleri ile bir zanaatkarın  zanaatını öğrenirken ve üretirken uyguladığı metodlar arasındaki fark , bu yüzden geçtiğimiz yüzyılın aklı ile bin yıllardır kendi geleneği olan bir yapma biçiminin zaten anlaşılamayacağı da bir başka tez. Reid Hoffmann her bireyin doğası gereği bir girişimci olduğunu ancak endüstri devrimi sonrasında özellikle 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren artık sadece bir iş gücüne dönüştüğünü söyler.Özellikle geçtiğimiz yüzyılın son çeyreğinde doğan bireyler bu durumu doğal bir durum olarak kanıksamıştır bile. ilginç olan geçtiğimiz yüzyılın ilk yarısındaki endüstriyel gelişmeler ve bu gelişmelerin yüzyıl ortasında yarattığı eşsiz ürünlerdir bu gelişmeler o kadar hızlı bir gelişime sebep oldu ki yarattığı olanaklar dünyasının sınırsız olması seri üretimle çeşitli stratejileri de beraberinde geliştirdi. İlk seri üretim örneklerinin günümüzde birer klasik olması eminim tasarımındaki ve üretimindeki hibrid yaklaşımlarla ilişkilidir. Tasarımdan mimarlığa, otomotivden müzik endüstrisine kadar geniş alanda olağanüstü çeşitlilikte prototipler üretildi. Kendi doğası gereği seleksiyona uğrayan prototiplerin pek çoğu bugün sadece müzelerde sergilense de halen günümüzde bir klasik olarak popülerliklerini korumaktalar ve tasarımcılara ilham vermeye devam etmektedirler . Yüzyılın ikinci yarısından itibaren günümüze kadar seri üretimin çıkmaza girdiği katma değer yaratmadığı sürdürülebilir modellere dönüşmediği ve en önemlisi de büyüyen niceliğe karşın son derece niteliksiz iş gücünü talep etmesi de olumsuz sonuçlar doğurdu. bunun en çarpıcı örneklerinden birisi GM ve Detroit'in hikayesidir. Peki halen geçerli olan üretim yapısı ve strüktüründe büyüyen tasarım ofislerini korkutan nedir ? Bir örnekle açıklamak gerekirse çırak, usta, usta başı, kalfa, teknisyen, mühendis, şef diye hiyerarşik sıralanan üretime ve sermayeye dayanan işgücü modelinde bu sıralama aşağıdan yukarı işler ve değerlendirilmesi de aynı şekilde olur. İşte tam bu noktada 21.yüzyıl yeni bir model geliştirmenin eşiğine geldi ve inovasyon 21. yüzyılın ın en önemli kavramlarından birisi oluverdi. Bir yandan alışılagelmiş devasa ölçekteki üretimler devam ederken diğer yandan sermayeye dayalı olmayan üretim biçimleri gelişmeye başladı yani bir noktadan diğer noktaya giden en kısa yol en verimli gibi anlaşılsa da yarattığı tek tip kültür sürdürülebilir olmaktan çok uzaktı. Bu yolların etrafından dolaşan sayısız nitelikli düşünme, tasarlama ve üretim şekilleri kendi kültürlerini yarattı ve yaydı ve bugün her birey küçük bir hobisi ile başlattığı bu çeşitli mikro girişim modellerini bir harekete de dönüştürdü. Maker hareketi bunlardan belki sadece toplamda küçük bir kısmını kapsayanıdır ancak önemlidir, zanaat ise tam da bu saydığım niteliklerin hepsini barındıran çok daha geniş bir alanı kapsar. Pek çok alanda genellikle lokal, küçük ve orta ölçekli fakat paylaşıma açık başka bir anlamda açık kaynaklı gelişen küçük yapılar birbirleriyle çok disiplinli bir ağ kurmanın eşiğine geldiler. Vizyon sahibi bazı büyük kuruluşlar da inovasyon şemsiyesi altında az önce sıraladığım bu hiyerarşik yapıyı yeniden düzenlediler. Bugün inovasyonun ön planda olduğu bir yapıda zorunlu bir yönetim hiyerarşisi olsa dahi bu yapıyı tersine çeviren genellikle de yatayda geliştiren pek çok durum katma değer üreterek bu yeni modelin kültürünü yaygınlaştırıyorlar.
Zanaat  günümüzde yeni araçları kullanarak heyecan verici bir ivme kazandı . Ürettiği değerin ve kültüre yaptığı katkının anlaşılması ile sosyal medyada çoğu zaman hak ettiği yeri de paylaşma imkanı buldu ve yaymaya devam ediyor. Bu etkileşim kendi motivasyonunu başka ilgi alanlarını da etkileyerek güçlendirdi bütün bunların aynı anda olması bir maker ın keşfetmekteki iştahını kabarttı ve bu keşiflerin şu anda geldiği nokta günümüz teknolojilerinde devrim niteliği taşıyan gelişmelere sebep oluyor. Yani daha çeyrek yüzyıl önce sadece bir iş gücü olan akıl bugün bir girişimciye dönüştü ve hızla yayılıyor. Şu anda 2. endüstri devrimi gerçekleşiyor ve sadece üretim özelinde değil tasarım ve yazılım ile sürekli paylaşarak ve gelişerek. Bugünün yeni zanaatkarı proaktif özelliğini karmaşık işleri kendine has yöntemlerle çözebilmesi ve etrafındaki olan bitene karşı etkilenmelere açık olması yanında yaptığı işin teknolojisine adapte olup onu geliştirmesini de bilmesiyle şu üç adımı izlemektedir. Yap (make) tasarla/yarat(create) ve geliştir (innovate) . İlk bakışta pragmatik gelen bu yöntem ki kısmen öyledir aslında daha çok deneysel yapısıyla öne çıkar. Eksik olan yanı henüz ciddi bir felsefi altyapısı oluşmamıştır daha çok anonim özellikleri ile gelişmektedir. Modernizmin geç döneminde ortaya çıkan ve modernizmi eleştiren post-modern yaklaşımlar modernist bakış açısıyla dikkate bile alınmadan reddedilmiş gibi görünse de bugünün eleştirel modernist bakış açısının oluşmasındaki neredeyse bütün düşünsel üretim ve referansları post-modern düşünürlere aittir. Bunlardan mimarlık ile en ilişkili olanları Derrida, Heidegger, Baudrillard, Deleuze v.b örnekleri verilebilir bu durum aslında çelişkilidir. Bu anonim yapma biçimi yüz yıl öncesinden farklı olarak olağanüstü büyüklükteki bilgi erişimi ve paylaşımıyla çok daha detaylı ve kapsamlı gelişmektedir. Geçtiğimiz İstanbul Tasarım Bienal'inde zanaat meselesinin öne çıkması ve önümüzdeki Venedik Mimarlık Bienali'ndeki ''Fundementals'' üst başlığı altında çokça anonim üretim biçimlerine sahne olacaktır. Bu bienale geçen yüzyıl aklı ile yaklaşırsak yine izlenen , dökümante edilen bir katalog sergisiyle karşılaşabiliriz, halbuki daha çok deneyimlenen özellikleri ile sergilenmenin ötesinde iz bırakan bir deneyime yol açması o deneyimi tekrar yaşamak için bellekte kayıt altına alınacak ve keşfetme özelliklerimizi besleyecektir. Bu durum aslında yine günümüz tasarım ve sanat izleyicisinin artık izlediği bir ''şey'' e dahil olma ihtiyacından ve tekrar tekrar deneyimleme ihtiyacından ileri gelen bir beklenti yaratmaya başlamıştır.
 
Bir tasarımcının, bir mimarın bir maker ve zanaatkarın birleştiği paydalar yaptıkları işi sevmeleri, sürekli keşfetmek istemeleri ve bugün artık bunu paylaşmaktaki istekleridir.Bu yüzden günümüz paylaşım modeli, bu hareketi ve bu ağı ortak alanlarda buluşturma ve dışarıdan bakıldığında sosyal olmadığı izlenimi veren ancak tersine en sosyal olduğu durumu yaratma olasılıklarını doğuracaktır.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder