Photo:Salih Küçüktuna , Punta della Dogana, Venice 2012
Rem Koolhaas'ın beklendiği gibi 2014 Venedik Mimarlık Bienali'nin küratörü olduğu resmen açıklandı . Koolhaas kısa bir açıklama ile bu durumun mimarlığın temel unsurlarına yeniden bakmak ve mimarlık alanında keşfedilebilecek yenilikler için bir fırsat olduğunu vurguladı. geçtigimiz Venedik Mimarlık Bienali üzerine yapılan tartışmalara girmeyeceğim ancak bienalin derin etkiler bırakmadığı da bir gerçek olarak kayıt edilmiş oldu.
Peki Rem Koolhaas'ın iki cümlelik açiklamasindaki acaba ilgi
çekici olabilecek fikirler ne olabilirdi ?
Son döneminde OMA'nin kırsal(countryside) üzerine
yoğunlaştığını biliyoruz. Aslında 2012 yılında aldığı Charles Jencks ödülü
konuşmasında bir detay olarak Time dergisinin mimarları hangi yıllarda kapak
yaptığı ile ilgili bölüm ilgi çekiciydi. 40'lar 50'ler en popüler olduğu dönem
olan 60' lar ve en son kapak Philip Johnson ile 1979 , yani aslında mimarlık günümüzde o kadar da popüler bir çağ yaşamıyor. Bu konu ile konuşmasının sonuç
bölümündeki kırsal alanlar üzerine yoğunlaşan çalişmaları ve Bienal'in özet
açiklamasi arasinda ilk bakışta görünmeyen bir bağlantı olduğunu düşünüyorum.
Kırsalın potansiyelleri üzerine örneklemeler yaparak dünya üzerindeki karasal
alanlardaki şehirlerin ayak izinin aslinda kırsal alana oranla %2 gibi küçük
bir alanı kapladığından başlayarak bu alanlarin modernizasyonun son aşamalarını
yaşadığını ve aslinda 'doğasının' yok olmakta olduğunu, burada yaşayan
insanların metaforik anlamıyla yine yok olmakta olduğunu ancak bu alanlara
yakından bakıldığında önemli ve yeni bir mimarlık fikri bulunabileceğini söylemekte.Üstelik bu alanlardaki mimarlığın da mimar ürünü olmadığı anonim(man-made karşılığı olarak) olduğu da bir tespit. Yani tersten okuduğumuz zaman; yeni bir mimarlık fikrine ihtiyaç olduğunu, şehirlere odaklanan bir perspektif üzerinden değil potansiyelleri olan bir
kırsalda (countryside) dönüştürülebilecek bir fikir olabileceğinden ve
hepsinden önemlisi bütün bu kayboluşlarla birlikte sonunda mimarlığın
kaybolacağı endişesiyle "mimarlığın temel unsurlarının" taze bir bakışla
yeniden düşünülmesi gerektiğinden bahsetti
diye düşünüyorum. Bu yeniden düşünme fikri bugün degil en azından geçtiğimiz on
yıl içerisinden başlayarak satır aralarinda da olsa çok önemli mimarların,
teorisyenlerin, akademisyenlerin ve mimarlıkla ilişkili disiplinlerdeki
kişilerin zaman zaman dile getirdiği bir konu.
Bugün mimarlığı körü körüne severek ve ona büyük anlamlar yükleyerek
veya geçmişe dönük derin köklerine bağlanarak korumacı ve tutucu bir bakış
geliştirmektense yeni bir mimarlık fikri
geliştirerek o kökleri beslemek gerektiğini düşünüyorum. Eğer sezgilerimde
yanılmıyorsam bir sonraki bienal bu konu üzerine yoğunlaşacak.Rem Koolhaas'ın güncel
fikirlerini anlattiği birkaç video'yu paylaştım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder